AŞK GİBİ BİR ŞEY OYUNCULUK
Image

AŞK GİBİ BİR ŞEY OYUNCULUK


Funda İlhan, sıra dışı renkleriyle ekranlarda ve tiyatro sahnelerinde fark yaratan çok yetenekli bir oyuncu. Sanat ve oyunculuk için yaratılmış bu kesin. Kalbindeki sihirli, gizemli tarafını özgürce paylaştığı bir alan onun için oyuncu olmak. Cesur ve cesaret gerektiren rollerin kadını olması onun bir İzmirli olmasından kaynaklanıyor. Hayal kurmak, güzellikleri fark etmek ve içindeki güzellikleri sahneye yansıtmak onun genlerinden geliyor. Aşkın ahengini tutkuyla özgürce ahenge emanet etmek halini sahnelerde hissettiren çok güçlü ve başarılı bir yetenek Funda ilhan.

1-Sanat size ne ifade ediyor, peki ya oyunculuk?

SANAT; sansürsüz ve özgürce ifade etme cesareti. Güzelliği, zarafeti taçlandırıyor ve bunlardan zevk almayı hatırlatıyor. İzleyicisinin özlük kalitesini, yaşam kalitesini yükseltiyor.

Oyunculuk; sanki kalbimdeki sihirli gizemli bir tarafı özgürce paylaşmak gibi. Tutkulu, azıcık mahcup… Evimdeyim ve bütün roller kendim olmamı destekleyen deneyimler. Kusurlarımla kendimi sevmemi sağlıyor. Bir de alkışlanmak var ki…:) çocuk gibi şen hissettiriyor. Belki  de aşk gibi bir şey oyunculuk benim için…

2-Bir İzmir kadınısınız sahi sizin farkınız nedir?

Benim İzmir’imde sınıfsız bir toplum hayatı vardı. Benzersizliklerimizi sevmemiz öğretildi. “Çağdaş muasır medeniyetler seviyesi“ fikrini benimsemiş kadınlar tarafından büyütüldük. İzmirli erkekler,  kadınları kabul eder, cesaretini destekler, toplum içinde saklanmak zorunda kalmadan tüm varlığıyla yaşamasını onurlandırır. Bu birlik duygusu çok kıymetliydi. Çalışmak kadar önem verilir zevkle, keyifle eğlenerek yaşamaya. Zaman yavaş ilerler İzmir’de, hayal kurmak, güzellikleri farketmek, içselleştirmek için çok uygundur iklimi.  Bu iklim yansıyor tabi karakterlerimize de, ürettiklerimizle de güzelleşiyoruz galiba … :)

3-Kadınlar gücünü nereden alırlar, nasıl güçlenirler?

Kadınların, yaşatmak ve yaşamda kalmakla ilgili içgüdüsü çok güçlü. Tüm canlıların yaşama hakkına saygıyla doğmuş kadın, huyu, yaradılışındaki önceliği bu, bu bilgidir. Birçok yerden güç topluyor olabilir tabii, fark yaratan kaynaklar güzellik, zarafet, yaşama sevinci,  bolca sevgi bence. Ekonomik özgürlüğünü eline almış kadın, kendi olma özgürlüğünü sağlamış oluyor. Günümüz koşullarında kadının ekonomik özgürlüğünü eline alması çok önemli bir güç.

4- Oyuncu olarak alışılmışın dışında renkleriniz var, size bu bir ayrıcalık kazandırdı mı?

Cesur, cesaret gerektiren roller oynamama sebep oldu  diyebilirim. Evet ayrıcalık kazandırdı ama özellikle tiyatroda.

5-Bugüne kadar birçok dizi ve filmde yer aldınız, sizde iz bırakan karakteriniz hangisiydi?

Evet, tiyatroda da birçok karakter oynadım, bu konuda hep teşekkür duygusundayım. Hepsinden çok etkilendim, çok şeyler öğrendim. Dizi karakterlerimden ilki “Mühürlü Güller” dizisinden Canan; değişime olan inancı, gayreti, hedefe kilitlenip aşırı tutarlı olması ve zor hayat hikayesine rağmen umudunu koruması, sevmeyi sevilmeyi deneyimlediğindeki o duygusal değişimi beni çok etkiler.

6-Bugünlerde yeni bir projeniz var mı?

Senaryo okuyorum.

7-Tiyatro yeniden güçlendi, birçok oyuncu salonlara döndü siz zaten hep içindesiniz, yeni bir projeniz var mı, sinema tiyatro dizi üçlemesinde sıralamanız sizin nasıl?

Kocaeli Şehir Tiyatroları’nda sanatçıyım kuruluşundan bu yana. Beni çok heyecanlandıran yeni bir projeye hazırlanıyorum. Usta yönetmen ve çok değerli Hocam Mehmet Birkiye’nin yönetmenim olması beni ayrıca mutlu ediyor.

Dizide de, sinemada da, tiyatroda da ben oynamaya tutkunum! Hepsinin verdiği, öğrettiği farklı ve vazgeçilmez. Yine de sıralamam gerekliyse; 1. TİYATRO 2. SİNEMA 3. DİZİ diyebilirim…

8-Aşk dizileri mi, dönem dizileri mi?

Hikayesinde aşkın da olduğu dönem dizileri.

9-Sizce aşk nedir?

Aşk ahenktir,  bence kendini tutkuyla, özgürce ahenge emanet etmek hali … 

10-Hangi dönemde hangi kadını canlandırmak isterdiniz?

Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyet’in ilanı dönemlerinde birçok kadın karakterin hikayesini oynamak isterim. Öncelikli olarak Afife Jale. Kadıköy'deki kışlık Apollon Sineması'nda Hüseyin Suat'ın “Yamalar” adlı oyununu oynadığı  o gece… Sahneye ilk çıkan müslüman kadın olarak yaşadıkları, beni çok etkiliyor çok isterdim oynamayı…

11-En yakınınız da olmasını istediğiniz kişi veya kişiler kimler?

Ailem.  Yanında sevildiğimi hissettiğim ve güvende olduğumu bildiğim,  beni destekleyen, çok sevdiğim, iyi insanlar olsun yakınımda.

12-Sizi en çok sevindiren ve sinirlendiren şeyler nedir?

Güneş ve deniz manzarası, iyi insanlar, sahnede alkışlanmak, yeni bir karakter oynayacak olmak, göğün mavisi ve bütün renkler, iyi insanlarla tanışmak, mutlu çocuklar bebekler, hediye almak, yüzmek, tatil beni pek çok sevindiriyor. Bu liste çok uzun, bazıları bunlar sevinç sebeplerimin. Sinirlendirenlere gelince; en sinir olduğum şey hırsızlar ve hırsızlık. Bu sadece maddi hırsızlık değil zaman çalanlara, aldatanlara da hırsız diyorum. Uzak geçmişte sinirlendirenler listem çok  kabarıktı, şimdilerde ise sevinçler konusunda daha bonkörüm.

13-Hayatınızı bir cümle ile anlatsanız hangi kelimeleri kullanırsınız?

Her defasında küllerimden; daha çok severek, ışıl ışıl pırıl pırıl, kıymet bilerek yeniden doğuyorum, hayat sana teşekkür ederim.

Röportaj: Mukaddes KAYA | BeStyle Şubat 2022

Fotoğraf: Ece OĞULTÜRK