DİZİ SEKTÖRÜNDE KABUK DEĞİŞİYOR
Image

DİZİ SEKTÖRÜNDE KABUK DEĞİŞİYOR


Geçirdiği hastalıkların ardından "Ölmeden önce yapılacaklar listesi" hazırlayan sanatçı Asuman Dabak, öncelikle yükseklik korkusunun üzerine gitti ve yamaç paraşütüne başladı. Son olarak ise "Hayat Bi' Gün" isimli, oldukça enerjik bir şarkı yayınladı. Dabak, hastalık sürecini, dizi sektörünün geldiği durumu, aşka bakış açısını Sözcü Hafta Sonu'na anlattı...

Geçirdiğiniz bir hastalığın ardından önce yamaç paraşütüne başlayarak, sonra da yeni bir şarkı yayınlayarak bizleri şaşırtmaya başladınız… Nasıl karar verdiniz bunları yapmaya?

Ben 4-5 defa bir sağlık sorunu yaşadım. Her defasında direkten döndüm. Bonusları yaşıyoruz. 2018 yılında lenf ameliyatı geçirdim. Yüreğimiz ağzımıza geldi. Sonra dedim ki ölmeden önce yapılacakların bir listesini oluşturayım. Listemi yaptım, şarkı söylemek de bunların içindeydi. Bir şarkı söyleyeyim, beni anlatan bir şey olsun istemiştim. Sonunda bir hayalimi daha gerçekleştirdim.

Şimdi sağlığınız iyi mi?

Çok iyiyim, her şey yolunda. Kontroller devam ediyor. Hayatın bir gün ve onun da bugün olduğunu varsayarak, farkındalıklarımızı uyandırarak yaşayınca daha güzel oluyor.

HAYATIM BAMBAŞKA AKIYOR

Tüm bu yaşadıklarınızdan çıkardığınız dersler nedir?

Ben inançlı bir insanım. Hayatımızdaki öncelikli olan meselelerin dünya hali olduğunu gördüm. Para kazanmak, kariyer yapmak… Sen olmayınca hiçbir şey olmuyor, ne para ne kariyer. Bu ego falan çok saçma şeyler! Ben, ben, ben hallerinin ne kadar komik ve gereksiz olduğunu fark ettim. Sonrasında da erken yaşımda bunu yaşadığım için teşekkür ettim yaradana… Hayatımda bazı sıralamaların yerini değiştirmem gerekiyordu, öyle de yaptım. Son 2-3 yıldır hayatım bambaşka şekilde, şahane akıyor. Akışta olmayı seviyorum. Az fazladır diyorum. Mutlu olmak için çok sebeplerimiz olduğunu görüyorum. İlla bunları fark etmek için başımıza olay gelmesini de beklememize gerek yok aslında. Denenmişlerinden feyz alınabilir.

Tatlı Hayat dizisindeki Menekşe karakteriniz çok sevilmişti. O dönemlerde Türkan Şoray, Haluk Bilginer, Şener Şen gibi usta isimler dizilerde yer alıyordu ancak artık bu usta isimleri göremiyoruz. Bu değişimin sebebi ne sizce?

Artık çok ucuz kazançla, ucuz emekle iş yapılabiliyor. 3-5 ay kurs alan gençler, “Ben oyuncuyum” diyebiliyor. Yapımcılar da bunlar eli yüzü düzgün diye sektöre sokuyorlar. Haluk Bilginer’in alacağı kaşe ile yeni çıkan ağabeyimizin, ablamızın kaşesi aynı olmaz. Vatandaş bunu da seyrediyor. “Çok da oyuncu olmaya gerek yok zaten, televizyon işi bu. Ne olacak ki!” diye bir düşünce var kafalarında. Televizyonda sanatın olmadığının düşünüldüğünü kabul edecek olursak, her şeyden çok fazla var. Bir sezonda 110 tane dizi giriyor. 110 tane yönetmen var mı sektörde?

110 tane başrol oyuncusu olacak aktör var mı? Bence o da yok. 110 tane çok iyi kameraman, prodüksiyon amiri, yapımcı var mı? Artık herkes her şey olabilmeli… İşin o kadar kolay yönü seçildi ki, dolayısıyla biz ve bizim gibi insanlar da geride durup seyreyle meydanı durumundayız. Ortamın sakinleşmesini beklemekte fayda var. Biraz yapımcılarda sıkıntı var, biraz kanallarda sıkıntı var. Bizim şunu kabul etmemiz gerekiyor, bir kabuk değişiyor. Biz biraz daha kenarda durup, gönlümüze göre işler gelirse onu yapacağız. Bize gelmezse de oyuncu adayı gençlerimiz el yordamıyla bir şeyler yapmaya çalışacak!

2011’de “Yozlaşmış toplumda sanatçıların da rolü var” şeklinde bir açıklamanız olmuştu. Bugün sanatçıların Türkiye toplumu ve siyaseti ile ilişkisini nasıl görüyorsunuz?

Ben siyasetten anlamam. Siyasetçi değilim. Sanatçıyım… Her iktidarın döneminde sanatçı olacağım. Bugün A partisi gider, B partisi gelir. Ancak sanatçılar her dönemde işini yapmaya devam edecek. Siyaset yapmak merak ettiğim bir şey değil. Mizah olarak siyaset yapmayı kabul ediyorum. Sanatçının sahne arkasında da özel hayatına dikkat etmesi gerektiğine inanıyorum. Ne olursa olsun bizim arkamızda bir yığın insan var. Biz yanlış bir şeyi normalleştirirsek, bize inanan insanlar da o yanlışı yapmaya teşne olabilirler. Sanatçı ve örnek insanlar olarak biraz daha dikkatli olmalıyız. Bunu bir görev addetmeliyiz. Ben de böyle yaşamaya çalışıyorum kendi adıma…

“Ölmeden önce yapılacak listesi”nin devamı var mı?

Şu an sadece keyfini çıkarmak istiyorum. Şarkıcı olma gibi bir iddiam yok. Sonrasında devam eder miyim, etmez miyim bilmiyorum. İyi bir şey yapacağıma inanırsam yaparım.

ÖZGÜRLÜK HİSSİ HARİKAYDI

Yükseklik korkusu olanlara yamaç paraşütünü nasıl önerirsiniz?

Kesinlikle öneriyorum! Benim yükseklik korkum vardı. Sonra Kelebekler Vadisi’nin üzerinden atlarken bacaklarım saz çalıyordu. Ondan sonraki özgürlük ve başarma hissi harikaydı. Gereksiz bir korkuydu çünkü… Bu korku bana yakışmıyor dedim. Cesur ve soğukkanlı bir kadınım hayatımda. “Bunu atlatmam lazım” dedim. Her fırsatta da yapmaya devam ediyorum.

Peki, aşka dair ne söylersiniz?

Aşkta özgürlük çok olmuyor. İlla insanlar birilerinin kenarından köşesinden çekiştiriyorlar. Aşk çok güzel bir şey. Ancak aşk mı, özgürlük mü seçiminde, ben özgürlüğü seçtim sanırım… Kenardan köşeden çekiştirilmesinden çok hoşlanan bir insan değilim. Bunu fark ettim. Büyük laflar etmiyorum tabii ki. Bakarsınız bambaşka bir duygu doğabilir. Şu anda seçilmiş bilinçli bir yalnızlık ve özgürlük tercihim var. Bununla da çok mutluyum.